İnsanoğlunun en büyük özellik-lerinden birisi düşünmesidir, insanın çok eskiden beri bir de düşünen varlık diye tarif edilmesi, bu temelli özelliğinin ifadesidir. Gerçekten de düşünen insan için en büyük gaye-lerden biri gerçeği kavramaktır, fakat bunun için insana rehber olabilecek bir alet, bir araç var mıdır? Bu alet mantık olabilir mi? İşte, tarihsel öneme sahip tartışma böyle bir soru ile başlamıştır denebilir. Eğer mantık insanı yanlış düşünmekten koruyan ve gerçeğe ulaştırabilecek olan bir araç ve al

Emperyalizm, hedef seçilen bölgede kültürel ve folklorik zenginlik olan farklılıkları, bölünme ve kavga nedeni olarak kullanarak hedefine ulaşır. Bu güçler, şartlara uygun taktikler uygular. Taktikler zamanın geregine göre geliştirilir. Kaybeden daima hedef seçilen bölgenin halkı olur. Batılı güçler, metodlarını geliştirerek, bu tür mücadelelerde araya bir paravan devlet koymayı tercih etmiştir. Böylece kendi çıkarlarının devamını sağlarken, hedef ülke ile paravan ülke düşman olarak yaşamak zorunda kalır.Bu

Türkler tarihleri boyunca köklerini kendi yüce değerlerinden alan büyük bir kültür hazinesi meydana getirmişlerdir. Değişik coğrafyalarda, farklı topluluklarla bir arada kardeşçe yaşamlarını sürdürürlerken özlerinden taviz vermemişlerdir. Siyasette olduğu gibi sanat, edebiyat, bilim ve musikide de tarih boyunca kendilerinden söz ettirmeyi bilmişlerdir. Elinizde tutuğunuz bu kitapta; Türk Adının Ortaya Çıkışı Türklerde Sosyal Yapı Türklerde Din Türklerde Şamanizm, Fal, Büyü ve Batıl İnanışlar Türk-İslam Kül

İnananlar gönül gönüle BARIŞ DİLİ Dünyamızda inananların çoğu, farklı dinlere mensup. Maalesef farklı dinler arasında da içten içe bir düşmanlık söz konusu. Bu düşmanlığın en önemli nedeni de bilgisizliktir. Nitekim İslâm Peygamberi de, İnsan bilmediğinin düşmanıdır. buyuruyor. Bu tür çalışmalar dinler hakkındaki bilgisizliği azaltıp ön yargıları yerle bir edecektir. Dolayısıyla dinler arasındaki buzlar eriyecektir. Bu kitap; dinlerin birlikçi özünü, benzer yönlerini, ortak amaçlarını dile getiriyor.

Küreselleşmenin getirdiği toplumsal değişim, kitle haberleşme araçlarının yaygınlığı, göçler, uluslar ötesi kuruluşların etkinliğinin artması, kültürel alanda farklılıkların daha belirgin hale gelmesi, çokkültürlülük ve çoğulculuğu tartışılan bir olgu haline getirmiştir. Çokkültürlülük tartışmalarının temelde 20. yüzyıl içerisindeki büyük göç dalgalarının ve çöken sömürge imparatorluklarının bıraktığı etnik ve kültürel çeşitlilikle ve modernleşme düşüncesinin evrenselci paradigmasına yapılan eleştirilerle d

Maddi kültürdeki muazzam ve gittikçe süratlenen değişmelerin günlük hayatımızı ne kadar büyük ölçüde değiştirdiği herkesçe yaşanan ve bilinen bir keyfiyettir. Buna mukabil manevi kültürde bu ölçüde bir gelişmeden bahsetmek henüz mümkün değil. Bu yüzden maddi kültürdeki büyük gelişmelerin insanlık için büyük faydalar getirdiği kadar hiçbir devirde görülmemiş ölçüde büyük tehlikeleri de davet ettiğini görüyoruz. Bugün vasıl olduğumuz seviyede insanlar maddi kültürdeki büyük tekamüle paralel bir gelişme göste

Şüphe yok ki yıldızların hareketiyle kalbin gizli hareketlerini idare eden aynı kanundur. Bu kanunun bir ucu sonsuz kâinata, öbür ucu insanın kalbine dayanır. Yaratılışı açısından yalnız yaşayamayan insan bu büyük âlemde bütünün bir parçasıdır. Pozitif bilim açısından insan ve kâinat üzerine bazı düşünceleri içeren bu eserin, bu konuda düşünmek isteyenlere yardımcı olacağını umuyoruz.

Büyük Türk dil ailesi içinde ´Oğuzca´, aitlik duygusunun sosyolojik birliğin genel ölçütü olduğu kadar, bundan daha da önemlisi kültürel antropolojinin de temel ölçütlerinden biridir. Ancak, kültür/dil bağlamında Oğuzcanın Karadeniz havzasındaki kapsam alanı (Kerkük, Hazar çevresi, Gürcistan, Anadolu Karadeniz’i, Kırım, Ukrayna, Bulgaristan ve Macaristan) göz önüne alındığında, bir dil´in etki alanı kadar, bölgedeki etnik çalışmalara da geniş ölçüde cevap verecek nitelikte olduğu anlaşılmaktadır. Finli Türk

Türk Dünyasında Din ve Gelenek Üzerine Şamanizm, Burhanizm ve Yesevilik Türk Dünyasında Din ve Gelenek Üzerine adını taşıyan bu derleme, Türk Dünyasının kültürünü, ve bu kültür hayatı içerisinde, özellikle dini hayatı ve inançları ortaya koymaktadır. Bu çalışmada, Rus ve Sovyet dönemiyle bağımsız Kazakistan Cumhuriyet dönemi araştırmacıların eserlerine yer verilmiş olup Türk Dünyası için son derece önemli olan üç konu üzerinde durulmaktadır. Bunlardan birincisi, güney Sibirya ve Altay Türklerinin kültürünü

Çağdaş uygarlık; daha önceki hiçbir uygarlıkla kıyaslanamayacak boyutta bilgi üreten ve bu bilgiyi daha fazla güç elde etmede kullanan bir yapıya sahip. Ama aynı zamanda insanlık hiçbir çağda şimdiki kadar maddî bilgi ve tekniğin boyunduruğuna girmedi. Ve hiçbir dönemde, uygarlığın çevresel ve insanî sonuçları şimdiki kadar denetlenemez hale gelmedi. İnsan veTteknoloji maddeler arasında kurulan ve maddî atomlar ve onların matematiksel formülleri dışındaki dünyayı yok sayan bilimin egemenliğindeki ilişkiyi m