Elinizde bulunan bu kitap, Büyük Türkiye yolunda Türkiye Cumhuriyeti'nin dış politikasında öne çıkan konu başlıklarını incelemektedir. Tehditler, riskler, ilişkiler, siyasi ve askeri çabalar dâhil olmak üzere yakın dönemimizi etkileyen ve bu etkileşimin hem bölgesel hem de küresel sonuçlarının olduğu yahut olacağı gelişmelerde milli hassasiyetlerimizin nasıl şekillendiği üzerinde durulmuştur. Dış politikamızdaki bazı güncel meseller hakkındaki görüşlerimizi içermektedir. Bir dönem batıda yaygın olarak kull

Mültecilik olgusu, toplumların var olduğu günden bu yana insanlığın en önemli gündem maddelerinden birisi olmuştur. Tarih boyunca insanlar çeşitli nedenlerden dolayı yaşadıkları toprakları terk ederek, farklı otoritelerin ya da devletlerin korumaları altına girmişlerdir. Yakın geçmişimizde var olan savaş ve iç savaşlar nedeniyle ise kitlesel hareketler mülteciliğin en belirgin özelliği olmuştur. Türkiye hem tarihsel politik birikimleri hem de jeopolitik konumu nedeniyle yakın dönemde mülteciler için en gözd

"Bizden Belgrad'ı aldıkları zaman, düşman delegeleri, Niş kasabasını da istemişlerdi. Osmanlı delegesi ayağa kalkarak: - Ne hacet, dedi, İstanbul'u da size verelim. Babalarımız için Niş, İstanbul'a o kadar yakındı. Biz eğer Vardar'ı, Trablus'u, Girit'i ve Medine'yi bırakırsak, Türk milleti yaşayamaz sanıyorduk. Çocuklarımızın Avrupa'sı Marmara ve Meriç'te bitiyor." Falih Rıfkı Atay Son üç yüz yılın hesabı elbette ki, beş on senede kapatılamaz. Lakin, Türk milleti ve İslam medeniyeti için yeni ufukların kaza

Irak Savaşı Günlüğü İrfan Yayıncılık

Hayatın her alanında karşımıza çıkan iktidar kavramı/olgusu bütün belirsizliğine, örtüklüğüne, gizilliğine rağmen kendini öteki üzerinde bazen yasa koyucu, bazen güç, bazen şiddet, bazen baskı aracı olarak yansıtabildiği gibi; daha stabil ve steril politikalar uygulayarak bireysel ve toplumsal varlığını/konumunu pekiştirebilir. Ego (öz-benlik) ve Alter (öteki) arasındaki iktidar ilişkisinden başlayarak, dolayımlanıp toplum üzerinde egemenlik sağlayan ve kurumsallaşan iktidarın işleyişini kavramak onun çözül

"Yeni insan" sosyalizmin insanıdır, geleceğin insanıdır. Sosyalist dünyanın günümüzdeki temsilcisi gelecekten bugüne düşmüş semboldür. Sınıfları ve sömürüyü ortadan kaldırmaya insanca yaşamı kurmaya çalışan bir toplumun bugünkü izdüşümüdür Bu nedenle görevi de son derece önemlidir. Bir taraftan kitleleri emperyalist-kapitalist sisteme karşı mücadeleye çağırırken diğer taraftan kendi kimliği kişiliği ve taşıdığı niteliklerle, geleceğin dünyasını gösterebilmelidir. Ancak bunu başardığında inandırıcı olacak,

Amacımız,Haziran direnişini olabildiğince nesnel biçimde artya koymak .Ve komünistlerin bakışını yeralış tarzlarını, çıkardıkları dersleri toplu biçimde sunmak. Haziran'ın burjuva liberallerden okunmasına çarpıtılmış bir şekilde sunulmasına izin vermemek. Direnişin militan ve direngen bir kimlik almasında, komünist ve devrimcilerin rolünün karartılmasına göz yummamak. Ve tarihe mal olmuş bir direnişe tarihsel bir not düşerek onu" geçmişteki geleceğimiz" haline getirebilmek.. Haziran direnişi "bu daha başla

Bugüne dek yaşanmış en etkili ve yıkıcı salgın ile karşı karşıyayız. Koronavirüs salgınını her kesim kendi sınıfsal konumu ile yaşadı, yaşıyor... Yaşam hakkı, sağlık hakkı gibi en temel insan haklar bile sınıfsal bir nitelik taşıyor. Şairin dediği gibi, "ölümün adil olması için / hayatın adil olması lazım". Salgında, kapitalizmin vahşi yüzü tüm çıplaklığı ile ortaya serildi. Sağlık sistemleri çöktü, kitlesel işçi kıyımları yaşandı; ama bu arada egemen sınıflar servetlerine servet kattılar. Korona'dan ölen y

-SET İÇERİSİNDEKİ KİTAPLAR- - KANDIRILAN İNSANLIK / Prof. Dr. Yaşar ONAY - BİLGİ ÇAĞI SAVAŞI BAŞLADI / Prof. Dr. Yaşar ONAY - 21. YÜZYIL PERSPEKTİFİNDE DÜNYA SİYASETİ VE SORUNLARI / E. Büyükelçi Kemal GİRGİN - AÇILIM FİYASKOSU / E. Büyükelçi / Ayhan Atay KAMEL - ÇIĞLIK ÇIĞLIĞA İRAN / Ali Kemal CEYLAN - DİPLOMATİK KOKTEYL / E. Büyükelçi Kemal GİRGİN - GELECEK AVRASYA'DIR / Akkan SUVER - GÖRÜNMEZ EL / Dr. Hasan GÜNAYDIN - KELEBEK YİYEN KOMÜNİST / Mauro OLIVI - ETKİ ODAKLI HAREKET TERÖR / Prof. Dr.

-SET İÇERİSİNDEKİ KİTAPLAR- - 21. YÜZYIL PERSPEKTİFİNDE DÜNYA SİYASETİ VE SORUNLARI / E. Büyükelçi Kemal GİRGİN - AÇILIM FİYASKOSU / E. Büyükelçi Ayhan Atay KAMEL - YENİ SOĞUK SAVAŞ ORTAMINDA DIŞ POLİTİKA 2012-2015 / Yrd. Doç. Dr. Ozan ÖRMECİ - BÖLGESEL BÜTÜNLEŞME / Prof. Dr. Beril DEDEOĞLU - DİPLOMATİK KOKTEYL / E. Büyükelçi Kemal GİRGİN - DIŞ POLİTİKA KISKACINDA TÜRKİYE / E. Büyükelçi Ayhan Atay KAMEL - GELECEK AVRASYA'DIR / Akkan SUVER - HEPSİ TESADÜF MÜ? / Hasip SARIGÖZ - TERÖR / Phd. MSO

Yufka yüreklilerle çetin yollar aşılmaz; Çünkü bu yol kutludur, gider Tanrı Dağına. Halbuki yoldaşını bırakıp dönenlerin, Değişir topuda bir sokak kaltağına Hüseyin Nihal ATSIZ Bu davadan döneni vurun.Ben dönersem beni de vurun !.. Alparslan TÜRKEŞ Biz Çadırımızı sırtlanların yolu üzerine kurmuşuz Dündar TAŞER Bu meydanda cesedim kalır, yine konuşurum. Devlet ya vardır, ya yoktkur. Devleti sokağa mağlup ettirmem. Alparslan TÜRKEŞ / 1975 Diyarbakır Vatan sabırdır; mirasyediler idrak edemez. Vatan yürek atışı

İnsanlık tarihinin en eski mesleklerinden birisi olan casusluk, teknolojinin gelişmesiyle bir hayli değişmiş olmasına karşın hala devletlerin en önemli bilgi edinme unsuru olarak varlığını sürdürmektedir. Özellikle İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki soğuk savaş yılları casusluk faaliyetlerinin arttığı bir dönemdir. Hâkim güçler, bu dönemde düşman devletlerin öneme haiz bilgilerini casusları aracılığıyla elde etmişlerdir. Soğuk savaş sonrasında ise casuslar ülkeleri politik karışıklıklara sürüklemek, ekonom

Onlar, Dünya nüfusunun çok fazla olduğuna kanaat getirdiklerinde büyük planlarını devreye koymuşlardı. Onlara göre insanlar tarafından dünya kirletilmişti ve "arınma" dedikleri programın başlaması için Hz.İsa'nın tekrar yer yüzüne inmesi gerekiyordu. Ancak bir sorun vardı... Hz.İsa'nın yeryüzüne inişi sadece Tanrı'nın vaad ettiği şartlar oluştuğunda gerçekleşebilirdi... İşte tam burada Evanjelistler, Tanrı'nın vaad ettiği şartları oluşturmak için düğmeye bastılar... Dünya üzerinde acımasızlık, vahşet, ça

İnsanlık tarihi boyunca din hep var olmuştur ve farklı inançlara sahip olan topluluklar da birçok defa savaşla karşı karşıya gelmişlerdir. "İlk Dünya Savaşı" denilebilecek kadar büyük ve olağanüstü etkileri olan Haçlı Seferleri, Avrupa'yı ve Orta Doğu'yu da etkisi altına almış ve birçok devletin yıkılmasına veya kurulmasına neden olmuştur. Günümüzde de hala geçerliliğini koruyan Haçlı zihniyeti, Doğu'nun zenginliğini ve kutsal gördükleri Kudüs şehrini ele geçirmek için pek çok kez büyük planlar kurmuş ve

Terör, dünyanın kaderini tehdit etmeye devam ediyor. Başkalarına yaşam hakkı vermeyen bu yaygın hastalık, insanlığın ortak laneti. Üstelik her geçen gün varlığını daha fazla hissettirmeye başlayan iflah olmaz bir lanet... Her ne kadar idealist düşünceler çeşitli platformlarda dile getirilse de barış ve huzur dolu bir toplum çoğu düşünüre göre artık sadece bir ütopya. Bu bakış açısını besleyen o kadar çok damar var ki... Bilgi toplumuna geçişle birlikte artık sınırsız haber kaynağımız var. Eskiden tahmin e

‘Sercan'la evlenmek istiyor muyum?' diye hiç sormamıştım kendime. Sorsam bile beynimin bu soruya hata vereceğine emindim. Onu tanımıyordum, hakkında bildiklerim sadece kardeşinin anlattıklarından ve şu bir ayda gördüklerimden ibaretti, o ve aşk... Ben aşk istiyordum. Kalbimde o çarpıntıyı duymak, karnımın içinde kelebeklerin uçuşmasını istiyordum. Sercan'a dönüp baktığımda ise hissettiğim mide ağrısı, heyecan ve yüz kızarıklığıydı. Bir el kalbimi sıkıyor gibi oluyordum. Bunların çoğu aşk romanlarında anlatı

Son iki yüzyıldır İslam Dünyasında en yıkıcı etkiyi yapan unsurların başında, Batılı Misyonerlerin yaptıkları çalışmaların geldiğinde şüphe yoktur. Bu konuda daha önce yayınladığımız Sömürü Ajanı İngiliz Misyonerleri isimli çalışmamızda yeterli bilgiyi okuyuculara sunmuştuk. Osmanlı coğrafyasında -İngilizler kadar etkin olmasa da- faaliyet gösteren Amerikan Misyonerleri hakkında bir şey söylememek, İslam dünyasında son iki yüzyıl boyunca yaşananları anlama konusunda bir eksiklik oluşturacaktı. Bu nedenle ay

Perdelerin arkasından yönettikleri ülkelerin, kaynaklarını ve insanlarını kimler sömürüyor? Toplumları dizayn etmek için savaşları, kıtlığı ve hastalıkları kimler başımıza musallat ediyor? Gazeteleri, televizyonları, dizileri ve filmleri kullanarak kimler beyinlerimizi yıkıyor? Kimler kendini dünyanın tek sahibi sanıyor? Kim bu patronlar ve güçlerini nereden alıyorlar? Yüzyıllardır insanlığın üstüne üşüşen karanlık güçlerin planları bu kitapladeşifre oluyor!

Siyonizm'in Türkiye şubesi gibi çalıştılar. Önce AKP'yi ortadan kaldırmak için gizli işbirlikçileri ile tezgahlar kurdular ancak halkın desteği ve AKP'nin dik durması ile hukuk önünde yıkamayacaklarını anladılar. Sonra TSK içinde ki kendilerine engel olabilecek subayları bir bir fişleyerek "Ergenekon Terör Örgütü" diye yaftalayarak Silivri'ye gönderdiler. Amaç ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı yıkarak suçu bu ürettikleri Ergenekon örgütüne ihale etmekti. Ancak o da olmadı... Pensilvanya emri vermişti