Sonucu Daralt
Yayıncı Kategori
(x)Edebiyat | Hikaye, Öykü
Fiyat Aralığı
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 66 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
 %  30
Fener Bekçisinin Rüyaları
Sırtüstü kumlara yatsam. Karıncalar dolansa parmaklarımda. Su satan bir çocuk, "Abi buz!" diye bağırsa kulağımın dibinde. Buz gibi su! Buz gibi deniz! Bardağı kafama dikiyorum ve koşmaya başlıyorum denize doğru. Fakat uzuyor kumsal. Koştukça çoğalıyor kum. Koştukça uzaklaşıyor deniz. Buz gibi su! Bir bardak daha dikiyorum kafama. Kan ter içinde koşmaya devam ediyorum. Ayaklarım suya değse! Bir kere değse ayaklarım ıslak kumlara. Buz gibi su. Deniz yok. Gözden kayboldu!
63 TL. 90 TL.
 %  30
Bazen Çok
?Ama dışarı ben çıktım. Belki başkaları da peşimden gelir ve hava alırdın biraz. Seninle yalnız kalamazdım. Yalnız kaldığı- mızda seni öldürmekten korkuyordum. Tek başımayken işler yolunda gitmezse bana, dik oturtsaydın diyeceklerdi, sırtını ovaladın mı? Tuzlu ayran verseydin. Yok sarımsak. Dil altı. Ölmeyecekti, ölmezdi. Sen öldürdün onu, sen, sen. Halbuki hepsi ölmeni istiyordu." Bazen Çok, kara mizahı evlere, kışlalara, hastane odalarına yani hayata taşıyor. Fakat bunu yaparken kurallarını kendi belir-
56 TL. 80 TL.
 %  30
Azrailin Secdesi
Ahireti, uyanmaya benzetenlerin, önünde saygıyla ceketimi ilikliyorum; rüya alemindeyiz. İşte bu yüzden, gözlerimi açtığım her sabah ümitleniyorum; Kimbilir, hakikati, henüz bu dünyadayken, Aynanın öte yanına kaçıvermeden, Eteğinden yakalayabilirim belki. Şöyle hazır hissetiğim bir an gelse Azrail. Kapımı çalsa, beni alsa, evine götürse..."Evim"e götürse...
56 TL. 80 TL.
 %  30
Mürekkep Hapsi
Kadim zamanlar... Kalemle tanışmamıştım henüz ama Âdemin belindeydim; doğmamış çocuklarına benimle aktarıyordu İblisin tuzaklarını. Havvanın dilindeydim; beşikte salladığı evladına benimle anlatıyordu cennet hatırasını. Kâbilin elindey- dim; doğru okusaydı ezeli hakikati, sonra gelenler hiç yazmayacaktı iki kardeşin kan ve gözyaşı akıtan hikâyesini. Ben kelime- ler var olduğundan beri, ecel takdir olunduğundanberi, kadınla adam aynı özden yaratıldığından beri insanoğlunun hücrele- rindeyim. Kimi söyledi, ki
63 TL. 90 TL.
 %  30
Korkuyorsam Sebebi Var
Arabaya bir gürlütü patırtıyla binip gavur malı gibi kapıyı çaaat diye kapattılar. Benim moral sıfır lakin elim mahkum. Dört saatnasıl gideceğim bu kaçıklarla diye kara kara düşünürken daha ilk dakikada kavgaya tutuştular. Ama normal insan çekişmesi değil bu, tarif ötesi bir şeydi. Mehmet Amca dizlerini döverek arka koltukta oturan oğluna bağırmaya başladı: " Benim garıyı siz öldürdünüz benim garı gittti!" Oğlan, "Ben naptım? Dünya kadar para döküp en iyi hastanelere götürdüm anamı, " diye cevap verdi. Baba
63 TL. 90 TL.
 %  30
İçimizdeki Şeytan
Günübirlik bir fikir hayatının tabii bir neticesi olarak tezatlara, manasızlıklara, hatta edepsizliklere düşüyordum. İsteyip istemediğimi doğru dürüst bilmediğim, fakat neticesi aleyhime çıkarsa istemediğimi iddia ettiğim bu nevi söz ve fiillerimin daimî bir mesulünü bulmuştum. Buna içimdeki şeytan diyordum, müdafaasını üzerime almaktan korktuğum bütün hareketlerimi ona yüklüyor ve kendi suratıma tüküreceğim yerde, haksızlığa, tesadüfün cilvesine uğramış bir mazlum gibi nefsimi şefkat ve ihtimama layık görü
70 TL. 100 TL.
 %  30
Kuyucaklı Yusuf
Yüksek ve üzerinde yer yer otlar fışkıran bir duvara dayanıp yarı kapalı gözlerini yukarı kaldırınca, etrafa alaca karanlığın çökmüş olduğunu gördü. Gideceği yere yaklaşmış biri gibi derin bir nefes aldı. Önünde, üzerinden demiryolu geçen bir köprü vardı. Bunun altına doğru, duvarlara tutunarak yürüdü. Ayakları titriyor ve göğsü müthiş hırıltılar çıkararak inip kalkıyordu. "Buracıkta ölebilirim!" diye düşündü. Fakat sanki onda bu ümidin bir andan fazla yaşamasını istemiyorlarmış gibi, karşı taraftan, elleri
70 TL. 100 TL.
 %  30
Değirmen ve Kağnı
Yüksek ve üzerinde yer yer otlar fışkıran bir duvara dayanıp yarı kapalı gözlerini yukarı kaldırınca, etrafa alaca karanlığın çökmüş olduğunu gördü. Gideceği yere yaklaşmış biri gibi derin bir nefes aldı. Önünde, üzerinden demiryolu geçen bir köprü vardı. Bunun altına doğru, duvarlara tutunarak yürüdü. Ayakları titriyor ve göğsü müthiş hırıltılar çıkararak inip kalkıyordu. "Buracıkta ölebilirim!" diye düşündü. Fakat sanki onda bu ümidin bir andan fazla yaşamasını istemiyorlarmış gibi, karşı taraftan, elle
70 TL. 100 TL.
 %  30
Sırça Köşk ve Masallar
Bir saat kadar sonra resmi tamamladı, daha doğrusu kendi kendine: "Eh, yeter artık!" diye işi bıraktı. Elinin tersiyle alnının terlerini silerek bir iki adım geri çekildi. Hiç de fena olmamıştı. Günün resim yapmaya en uygunsuz olan bir saatinde çabucak çırpıştırdığı bu tablo bile, onun epeyce kabiliyetli bir sanatkâr olduğunu gösteriyordu. Yaptığı resme baktıkça bunu kendisi de fark eden Tevfik, "Ah, Fransa'da birkaç sene daha kalabilseydim! İnsan altı ayda ne görür ne öğrenir ki?" diye zihninden geçirdi, e
63 TL. 90 TL.
 %  30
Yeni Dünya ve Ses
Yüksek ve üzerinde yer yer otlar fışkıran bir duvara dayanıp yarı kapalı gözlerini yukarı kaldırınca, etrafa alaca karanlığın çökmüş olduğunu gördü. Gideceği yere yaklaşmış biri gibi derin bir nefes aldı. Önünde, üzerinden demiryolu geçen bir köprü vardı. Bunun altına doğru, duvarlara tutunarak yürüdü. Ayakları titriyor ve göğsü müthiş hırıltılar çıkararak inip kalkıyordu. "Buracıkta ölebilirim!" diye düşündü. Fakat sanki onda bu ümidin bir andan fazla yaşamasını istemiyorlarmış gibi, karşı taraftan, elleri
63 TL. 90 TL.
 %  30
Telli Dastar
İhtiyar, pencerede yoktu. Perdenin arkasına saklandığını düşündüm. Yarı açık camı yavaşça ittim. Yoktu. Duvardaki resmini gördüm önce. Küflü çerçeveden sızan nem, resmi sarartıp geriye buruşuk bir yüz bırakmıştı. Saçı, yüzü, hatta gözleri net değildi. Odadaki her şey gibi resim de eskimişti. Tavandan sallanan karanlık ampul kendini aydınlatabiliyordu sadece. Eşyaları ve bizi nasıl öldüreceğini seçmişti ihtiyar. Her şeyin üstünde bir hâkimiyeti vardı ve gülümseyerek çürütüyordu bizi. Bacalardan gökyüzüne yük
63 TL. 90 TL.
 %  30
Ben Dahil
Kahvehane sakinleri, can sıkıntısından patlamak üzereydi. Şahsuvar'ın ihtiyarladığını, zamanında dönemediğini düşünüyorlardı. Burası "Hikâye Kahvehanesi"ydi. Oyun oynamayı sevmezlerdi fakat beklemek zor gelir, vakit geçirmek için bir iki el domino atarlardı. Beni, Şahsuvar'ın yerine geçireceklerini fısıltı gazetesinden duymuştum. Ertesi sabah ocakçı Kara Kâmil herkesin içinde, "Sen Şahsuvar'ın veliahdısın. Onun ne zaman geleceği meçhul, bir gün dahi beklemeye takatimiz kalmadı. Yarından tezi yok yollara koy
63 TL. 90 TL.
 %  30
Oflu Hayriye'nin Köpeği
Arkadaşa ihtiyacı olmayan Oflu Hayriye'ye köpeği yetiyordu. İri hayvan sokaktan geçenlere havladığında Hayriye'nin hayata, insanlara olan öfkesine tercüman oluyordu. Acımıyordu bu insanlara. Gereksiz bir tebessümle kendi kendine konuşanlar, hâlinden memnun boş boş bakınanlar, yanındakiyle laflayarak yürüyenler, keskin havlamalarla irkiliyor, dünyanın o kadar da güvenli bir yer olmadığını, hep tetikte yaşamak gerektiğini hatırlıyorlardı. Yoldan geçenlerin ürkmüş suratlarını görünce Hayriye kocasının karşısın
63 TL. 90 TL.
 %  30
Dünyanın Kemikleri
Cam kenarındaki sıramdan okulun bahçesini izliyordum. Dersi dinlediğim yoktu. Hangi hocanın geldiğini bile bilmiyordum sınıfa. Okul bahçesinin köşesindeki kömürlükteydi gözüm. Onun eski tahta kapısının arkasında bir torba, içinde de kemiklerim vardı. Biri oraya girer de bulur diye ödüm kopuyordu. Annemin bulmasını istemediğim için kemiklerimi yanımda getirmiştim. Onları vücudumdan niye çıkardığımı bilemez, telaşa kapılırdı görse. Babamın savaştan döneceği meçhulken bir de benimle uğraşmamalıydı. Perişan olu
56 TL. 80 TL.
 %  30
Gülşefdeli Yemeni
Yayınlandığı her kitabıyla öykü evrenini sürekli çeşitlendiren, zenginleştiren Hüseyin Su, Gülşefdeli Yemenide yitip giden güzellikleri, kaybettiğimiz manevî zenginlikleri, kuşaklar arası çatışmayı, her şeyi değiştiren/bozan yeninin birey ve aile üzerindeki yıkıcı etkisini, çocukluğun saf ve temiz duygularını, derinlikli bir psikolojik tahlil ve ustalıklı bir biçim terci- hiyle öyküleştiriyor. Öykülerinde titiz bir dil işçiliği sergileyen Hüseyin Su, sözcüklerin anlam zenginliklerine inerek, ses değerine ön
70 TL. 100 TL.
 %  30
Beşinci Düğme
Şule Yayınları Türk Edebiyatına yeni ve özgün metinler kazandırmaya devam ediyor. Naime Erkovanın Beşinci Düğme adlı öykü kitabı çıktı. Erkovan bir süredir edebiyat dergilerinde sürdürdüğü öykü serüvenini ilk kitabıyla taçlandırdı. Ölmekte olan bir hastanın kalp atışlarıyla başlayan kitap dipdiri bir öyküyü müjdeliyor: Ka- bum, ka- bum, ka- bum. Alışılagelmiş kalp atışları değil bunlar. Tıpkı öykülerin ritmi gibi. Yirmi bir fantastik öykü var Beşinci Düğmede. Son Muskadan, Adım Yoka, 20.48de Neredeydinizden
70 TL. 100 TL.
 %  30
Sherlock Holmes Matematik Dehasının Hikayesi
Arthur Conan Doyle'ün efsanevi kahramanı geri döndü! Sherlock Holmes Gümüş Şimşek, Reigate Bulmacası, Üç Cumbalı Ev, Zümrüt Taç Vakası, Üç Öğrencinin Hikâyesi, Matematik Dehasının Hikâyesi adlı maceralarında, yardımcısı Dr. Watson'la yeni gizemleri şaşırtıcı şekillerde çözmeye devam ediyor. Dahi dedektifin serüvenlerinin beşinci kitabı Matematik Dehasının Hikâyesi okuruyla buluşuyor.
91 TL. 130 TL.
 %  30
Sherlock Holmes; Bohemya'da Skandal
Yazarlar kahramanlar oluşturur. Onlara bir kurgu hazırlar, onları gerektiği kadar yaşatır, vakti gelince yok eder ve sonra yeni kahramanlara sıra gelir. Fakat bazı kahramanlar vardır ki kurgusal dünyalarının perdelerini yırtar ve gerçek hayata adım atarak yazarlarını, hayali birer kahramana dönüştürürler. İşte Sherlock Holmesün Arthur Conan Doylea yaptığı da budur. Şule Yayınları Bohemyada Skandal adlı kitapta efsanevi dedektif Sherlock Holmesün birbirinden girift altı macerasını okurlarına sunuyor. Orhan D
91 TL. 130 TL.
 %  30
Tarumar
Debbağ, sahaf, küfeci, misçi, ahâr ustası, kunduracı, taş ustası gibi zamanın birer birer unutturduğu küçük esnaflar Tarumarda yeni- den hayat buluyor. Sümeyra İkizin kaleminden çıkan öykülerde her biri yeniden tezgâhlarının başına geçiyor. Fakat bu kez müşteri- lerini değil, okurlarını bekliyorlar.
63 TL. 90 TL.
 %  30
Akvaryum Fırtınası
"Pencereden uzaklaşalım," dedi. Perdeleri çekip evini ve kendilerini görünmez kılınca tuhaf bir şekilde güvende olduklarını hissetti. Oysa tam rahatlamışken gökyüzü çatlıyor gibi bir gürleme yayıldı şehrin üstüne. Min, Tili'ye sarılıp "Korkuyorum," dedi. Keşke o da bunu söyleyebilseydi. Sadece korkuyor olduğunu dile getirebilseydi çekinmeden ve bunun sonuçlarını düşünmeden. "Az sonra diner," dedi inanmadığı hâlde. "Nereden biliyorsun?" diye karşılık verdi Min. Bilmiyordu tabii. Öyle olmasını umut ediyordu y
70 TL. 100 TL.
Sıralama : Göster :
Toplam 66 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1