Türklerin yüzyıllar önce Asya bozkırlarından ayrılarak başlattığı yeni yurt arayışı devam ediyordu. İnsanlık, kabına sığmayan bu cesur millet tarafından kurulan yeni bir devletin tarih sahnesine çıkışına tanık oluyordu. Büyük Selçuklu Devleti ile Horasan'dan parlayan kıvılcım kısa sürede Mezopotamya'ya kadar ulaşmıştı. Geçtiği coğrafyalarda yürekleri ısıtmakta, zulüm altında inleyen insanlara umut olmaktaydı. Bizans İmparatorluğu, 200 bin kişilik ordusuyla bu genç devletin başındaki genç sultana ve Türkle

"Sarı, beyaz, kırmızı, mor... Eşsiz güzellikte yüzlerce lale vardı etrafta. Bu mevsimde toprağa ve yeşile en çok yakışan bu çiçekler; birbirleriyle dans ediyordu adeta. Gerçi zamanı geçmek üzereydi, hepsinin yaprakları düştü düşecekti ama olsun; İstanbul'u İstanbul yapan güzelliklerden biriydi bu manzara. ..." Okuduğunuz her satırda sahip olduklarınızın ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha anlayacak ve umut etmenin sıcaklığını hissedeceksiniz yüreğinizde... Sizleri; sevgi, kardeşlik, dostluk, paylaşma

"Kütüphaneler dolusu kitabın anlatamadığı şeyleri bazen iki kelimeyle özetlemek işte bu kadar mümkün... Umarsan; beklenti içindesin demektir. Ve sonra o beklentinin karşılanması için, karşılayacak olana da, karşılanması ihtimal zamana da sımsıkı tutunur insan. Bu durumda Dilek annesine, babasına, kardeşine ve hatta yağmura dahi sımsıkı tutunmuştu..." Okuduğunuz her satırda sahip olduklarınızın ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha anlayacak ve umut etmenin sıcaklığını hissedeceksiniz yüreğinizde... Sizl

Okuduğunuz her satırda sahip olduklarınızın ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha anlayaca ve umut etmenin sıcaklığını hissedeceksiniz yüreğinizde... Sizleri; sevgi, kardeşlik, dostluk, paylaşma gibi unutmaya yüz tuttuğumuz insani değerleri, Umutlu Öyküler Gezegeni'nde hatırlamaya davet ediyoruz..

Okuduğunuz her satırda sahip olduklarınızın ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha anlayaca ve umut etmenin sıcaklığını hissedeceksiniz yüreğinizde... Sizleri; sevgi, kardeşlik, dostluk, paylaşma gibi unutmaya yüz tuttuğumuz insani değerleri, Umutlu Öyküler Gezegeni'nde hatırlamaya davet ediyoruz..

İnsanlık kadar eski tarihe sahip bir meslek olan sihirbazlık, günümüzde bile seyredenleri kendine hayran bırakıyor. El çabukluğu ile bilimi ve zekâyı birleştiren sihirbazların sırları, yüzyıllardır gizemini korumaya devam ediyor. Sabırsızlıkla beklediğin tatilin, mahallenizin yakınlarına kurulan büyük sirk ile renkleneceği için çok mutlusundur. Şans eseri sirkin sihirbazı ile çalışma fırsatı yakalaman seni daha da heyecanlandırmaktadır. Ancak hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Sihirbazın göz alıcı numarala

Üç imparatorluğa başkentlik yapan, ünlü komutan Napolyon tarafından dünyanın da başkenti ilan edilen İstanbul, her zamanki gibi göz kamaştırıyordur. Sahip olduğu binlerce yıllık zenginliğiyle, güç hırsıyla yanıp tutuşan nice insanın hayallerini süslüyordur. Bu mega şehrin tarihî liselerinden birisinde öğrenci olarak yeni bir hayata başlamak üzeresin. Kendini, ilk gün klasiklerine ve okulun zorbalarıyla mücadeleye hazır hissediyorsun. Ancak hiç beklenmedik bir olay her şeyi altüst ediyor. Okulunuz eli silahl

Yüzlerce yıldır onlarca kumandanın, binlerce askerin yıkamadığı güçlü duvarların arkasında Bizans İmparatoru kendini güvende hissediyordu. Daha önce olduğu gibi Türklerin yine hüsrana uğrayacağından çok fazla emindi. Nereden bilebilirdi ki; yaşıtları çelik çomak oynarken bir çocuğun bin yıllık bir imparatorluğu yıkma hayali kurduğunu... O çocuğun her gününü ve gecesini 'kutlu zafer'e hazırlanarak geçirdiğini... Henüz yirmi bir yaşında padişah olan II. Mehmet'in fetih müjdesiyle yanıp tutuştuğunu... Bizans s

Avrupa devletlerinin sömürgecilik yarışında sıra Osmanlı Devleti'ne gelmişti. Afrika, Amerika, Hindistan ve Avustralya'da olduğu gibi bu toprakları da hiç zorlanmadan ele geçirip aralarında paylaşacaklarını düşünüyorlardı. Ancak hesap edemedikleri bir şey vardı: İnsanlık tarihi boyunca zincir vurulamamış hürriyet düşkünü bir millet... Erkeğiyle kadınıyla, genciyle yaşlısıyla kanlarının son damlasına kadar vatanlarını savunacak çılgın bir millet... Ve bu milleti ayağa kaldıracak korkusuz bir kumandan; Mustaf

Senin de bildiğin gibi biz çok misafirperver bir milletiz. Yemeyip yedirir, giymeyip giydirir; 'misafir kısmetiyle gelirmiş' deriz... Kankitoşum! İşte bizim mahallemize gelenlerin kısmeti de bol kesedendi. Öyle böyle değil ama! Macera, aksiyon ve heyecan fışkırdı mahallenin dört bir yanından. Eee, bu üç kelime yan yana geldiğinde dördüncüsü de yolda demektir! Ne olduğunu merak ediyorsun değil mi?Tabi ki de bela mıknatısı olan; Kankitoşlar! Mahallemizdeki esrarengiz olayları çözüp dünyayı kurtarmak için hayd

Sen hiç kampa gittin mi kankitoşum? Biz gittik! Gittiğimize gideceğimize de pişman olduk... Yemyeşil orman, kuş cıvıltıları, temiz hava, muhabbet, dinlenme ve eğlence dolu kampımız; kurt adamın lanetiyle kabusa döndü resmen! Dur, bir dakika! Korkup kaçmadık tabi ki; çünkü biz korksak da çaktırmayan, gerektiğinde ölü taklidi yapan, gözü pek, birazcık sakar, meraklı ve bir o kadar da sempatik kankitoşlarız. Haydi, o zaman birlikte çözelim şu kurt adamın lanetini!

19. yüzyılın ortalarında, ada ülkesi olan İrlanda'da zehirli bir mantar salgını, bütün patatesleri çürütüp büyük bir kıtlığa neden olur. Osmanlı İmparatorluğu ölümle pençeleşen bölge halkına yardım eli uzatıp erzak dolu üç gemi gönderir. Sen de bu gemilerden birinde kaptan yardımcısı olarak çalışıyorsun. Görevinizi başarıyla tamamlayıp rotanızı İstanbul'a çevirdiniz. Ancak hiç beklemediğiniz bir anda korsanların saldırısına uğruyorsunuz. Önünüzde iki seçenek var; ya azılı deniz haydutlarına teslim olacaksın

İş dünyasının merkezi haline gelen semtteki gökdelenlerden birinde çılgın bir adam, elinde silahıyla etrafı birbirine katmıştır! Polis, rehinelerden dolayı müdahale edememektedir. Adamı ikna etmek ve olayların ardındaki sır perdesi aralamak hiç kolay olmayacaktır! Psikolog Yaman Erdem'in Taksim sokaklarından Bursa'ya uzanan bu macerasını nefesinizi tutarak okuyacaksınız!

Hani hep duyarsın ya; "Bir kitap okudum hayatım değişti!" diye. İşte bu kitap tam da öyle bir kitap! Kapağını araladığın andan itibaren insanlığa yön veren kahramanlar ve olaylar, yeniden hayat bulacak senin hayalinde. Ve sonrasında birden hayatın değişmeye başlayacak. Okuduğun her öyküden sonra içinin sıcacık olduğunu, kalbinin sevgiyle dolduğunu ve aklında kelebekler uçuştuğunu hissedeceksin. Eee  boşuna; "Gönül Açan Öyküler" demedik zaten.  Biz seni daha fazla tutmayalım dostum! Yolun, bahtın ve

Karşınızda buluşlarıyla bilim dünyasını kendine hayran bırakan, zekâsı testle değil kantarla ölçülebilen, meraklı ve bir o kadar da çatlak; Profesör Çetin Ceviz! İnsan eli değmemiş yabani bahçelerden klimalı seralara, ovalardan bayırlara, sıcak soğuk demeden yolculuk yaptı. Daha önce adını hiç duymadığın, duyup da ?aman işte' deyip geçtiğin bitkilerin enteresan özelliklerini senin için araştırdı. Sen de eğlenerek öğrenmek isteyenlerin takımındaysan; bu kitap tam sana göre!

Hani hep duyarsın ya; "Bir kitap okudum hayatım değişti!" diye. İşte bu kitap tam da öyle bir kitap! Kapağını araladığın andan itibaren insanlığa yön veren kahramanlar ve olaylar, yeniden hayat bulacak senin hayalinde. Ve sonrasında birden hayatın değişmeye başlayacak. Okuduğun her öyküden sonra bakış açının değiştiğini hayal gücünün geliştiğini ve  motivasyonunun arttığını hissedeceksin. Eee  boşuna; "Ufuk Açan Öyküler" demedik zaten.  Biz seni daha fazla tutmayalım dostum! Yolu

Karşınızda buluşlarıyla bilim dünyasını kendine hayran bırakan, zekâsı testle değil kantarla ölçülebilen, meraklı ve bir o kadar da çatlak; Profesör Çetin Ceviz! Balta girmemiş ormanlardan dağların zirvelerine, kutuplardan çöllere, gece gündüz demeden yolculuk yaptı. Daha önce adını hiç duymadığın, duyup da 'aman işte' deyip geçtiğin hayvanların enteresan hayatlarını senin için araştırdı. Sen de eğlenerek öğrenmek isteyenler takımındaysan; bu kitap tam sana göre!

İstanbul trafiği, bir adamın boğaz köprüsünün ortasına oturmasıyla kilometrelerce kilitlenmiştir. Polis ekiplerinin uyarlarına aldırış etmeyen gizemli adamın kimliğini belirlemek ve karıştığı olayları çözmek hiç kolay olmayacaktır. Psikolog Yaman Erdem'in olayın kanıtları peşinde Diyarbakır ve Kayseri'ye uzanan macerasını nefesinizi tutarak okuyacaksınız! (Tanıtım Bülteninden)

Hani hep duyarsın ya; "Bir kitap okudum hayatım değişti!" diye. İşte bu kitap tam da öyle bir kitap! Kapağını araladığın andan itibaren insanlığa yön veren kahramanlar ve olaylar, yeniden hayat bulacak senin hayalinde. Ve sonrasında birden hayatın değişmeye başlayacak. Okuduğun her öyküden sonra zekanın geliştiğini, akıl odalarının genişlediğini ve dikkatinin arttığını hissedeceksin. Eee boşuna; "Kafa Açan Öyküler" demedik zaten. Biz seni daha fazla tutmayalım dostum! Yolun, bahtın ve kafan açık olsun...