Sabahın ilk ışıklarında, sıcak yatağından uyuşuk bir şekilde kurtulmaya çabalarken, kulağına
O akşam öldürüleceğin fısıldansa
Günün nasıl geçerdi?
Ya da; ana yola o kadar süratli girdiğinde; takla atacağını önceden izleyebilseydin
Yine de gaza o kadar basarmıydın?
Tetiğe basmadan önce sırıtıyordu;
Ne de olsa, kaderini bir başkası çizmişti.
-son bölüm-
Yazarımız; ikinci kitabında da gündelik hayatın karmaşasında unuttuğumuz
ancak bir kalp atımı kadar yakın ve ani olan salt bir gerçeyi,
on değişik öykü ile mercek altına alıyor