Rahmet Peygamberi’ne ilk vahyin ulaştırıldığı günden bugüne, İslâm’a adanmış on binlerce benlik, on binlerce
‘güzel insan’ suretinde görünmüş ve bu insanlar İslâm’a canla başla hizmet etmişlerdir.
İslâm uğrunda çektikleri çileler, yaptıkları fedakârlıklar, İslâm’ı tebliğ yolunda bir şehirden bir şehre, bir ülkeden
bir ülkeye, bir kıtadan bir kıtaya kat ettikleri binlerce kilometrelik yollar, bu büyük insanların hayat müktesebatlarını
oluşturmuştur.
Bugün bize düşen; bu özel insanların, en başta Sevgili Peygamberimiz, Ashâb-ı Kirâm ve onları takip eden
müfessir, muhaddis, fâkih ve mutasavvıf alimlerimizin, tarih sayfalarına geçmiş hayat müktesebatlarından, yani
nasihatlerinden, öğütlerinden, ders dolu, ibret dolu hayatlarından, kıssalarından olabildiğince nasiplenmek,
faydalanmak ve istifade etmektir!
Bu kıymetli insanların hayat hikâyeleri, hatıraları, öğüt ve nasihatleri, yani kıssaları, bugünün insanına yol gösterir,
Kur’an ve Sünnet’e ulaşmaları yolunda kılavuzluk eder.
Evet, bazen asırlar önce yaşanmış bir kıssa, bu günün okuyucusunu öyle etkiler ki, o kişi bir anda Kur’an’a ve
Sünnet’e sımsıkı sarılan gerçek bir muvahhid olarak çıkar karşımıza.
İnanıyoruz ki bu kıssalar; okuyucuyu Kur’ân’a ve Sünnet’e götürecek, Kur’ân ve Sünnet’i anlamada yardımcı ve
destek olacaktır.
Şu da bir hakikat ki, iyi anlaşılan Kur’ân ve Sünnet, kişiyi dosdoğru yolda tutup, İslâm’ın zirvelerine taşıyacaktır.