Bu eser, yaygın inancın aksine, sekülerleşmeyi bitmiş bir süreç değil, modernlikle yüzleşen her medeniyetin insan, varlık ve dünya algısında süregelen, dinamik bir dönüşüm olarak tanımlıyor. Kitap, klasik Batı-merkezli sekülerleşme anlatılarını aşarak, İslam düşüncesi ve Müslüman toplumların bu karmaşık olguyla nasıl hesaplaştığını derinlemesine inceliyor.
Dinin kamusal alandan çekilme ve kurumsal zayıflama tezlerinin ötesinde, modern çağın getirdiği yeni kutsallaştırmaları, bireysel ...