“Merak rengârenk kelebeklere benzer. Minik bir tırtıl olarak insanın içine düşer. Büyür, gelişir, durmadan çalışıp
kendine bir koza yapar. En nihayetinde eşsiz bir kelebek kanatlarını çırpmaya başlar. Bir kelebek kanat çırpmaya
başladığında uçmasına izin vermek gerekir.”
O gün Ütopya’daki diğer günlerden farklıydı. Yıllar sonra bir bebek gelmişti. Tam sekiz yıl sonra… Onlarca soruyu,
merakı, fısıltıyı da yanında getirmişti. Sırların, duvarların ardını merak eden beş çocuk sor ...