İnsanlık tarihi boyunca genel ve yaygın bir inanış, sınanmamış bir kanı olarak insan; diğer canlılar arasında en üstün pozisyonda konumlandırılmış, biyolojik niteliklerinin yanında sahip olduğu ahlak, vicdan, özgecilik, bencillik ya da dayanışma gibi nitelikler biricik ve eşsiz kabul edilmiş; insan, doğanın ve yaşamın bir parçası olarak değil, merkezi ve asıl nedeni olarak kavranmıştır. Felsefenin pratik bir alt disiplini olan ahlakın evrimci bir dizgeye oturtulması ve sözü edilen kavrayışın ter ...